Saturday, April 22, 2006

ankara güncesi



ankara kelimesi nedendir bilemiyorum ,aklıma hep sonbaharı getirir.Çocuklukta görülen bir manzara bir kare resimdir belki bunun sebebi ama hep hüzün hep bir sarı yaprak...

nisan ayının başında rutin bir sınav için ankaradaydık.Nüfusu 10.000 olmayan bir ilçeden başkente giden demir bir yol,karanlık gecenin ortasında salınan bir tren ,uykulu gözler ve düşünceler...

büyük şehir ankara,büyük olmak kalabalık olmak değil ,karışıklıkta değil;gerçek büyüklük adam gibi yaşamak adam gibi bir yerden bir yere gidebilmek...büyüklük bu...(misal;metro resmi)

geniş caddeler ama yinede türkiyenin 4 köşesinden gelen bir kalabalık nedeniyle (sanırım havanın da etkisi ile) o koca kaldırımlar insanlara yetmiyordu.

birbirine bakan ama görmeyen bir kalabalık,o an insan gerçek yalnızlık bu mu acaba diye aklına getirmeden edemiyor...

3 gün sonrasında aynı trenle cam kenarında yanımdan akan ankara ovası zamanın hızlı akışını aklıma getiriyordu,çocukluğun sonbaharlık ankarası,ergenliğin puslu aydınlığı ve farkındalığın farkında olmayan zerreler yığını....bu hikaye nereye gider?

0 Comments:

Post a Comment

<< Home